22 Kasım 2016 Salı

Beklenen …

Mürşidin görevi yola çıkarmaktır. Yolda eşlik etmek değil. Birileri yanımda yürüyor mu diye sürekli etrafına bakıp durma inançsızlığı ataletin tam nedeni olabilir.

“İhtiyacın olan şeyi sen neden yapmıyorsun?” diyerek hem beni utandırmış hem de bir sürü bereketli işle sonuçlanacak online sohbetlere yönlendirmişti bir büyüğüm. O zamandan beri duraksadıkça, daha fazla destek arayışıyla tembelliğe ve devamında depresyona doğru yöneldikçe kendime hatırlatıp dirildiğim bir gerçek bu: ben neden yapmıyorum?

En çok ihtiyaç duyduğum şey neyse o ihtiyacı en iyi karşılayacak potansiyel de bendedir. Arzu, yaratıcılığımızı harekete geçirmek için bize verilmiş bir nimettir. Sonuca ulaşmasından bağımsız olarak sadece arzulamak ve arzuladığımız şey için çaba gösterebilmek bir nimettir. Sonucun en hayırlı şekilde yaratılacağı konusunda güvendiğim bir Allah varsa gayretten yana tereddüt içinde kalmak neden?

Sanırım tembellik en çok, bu gayreti kendi içimizde bulmamız gereken zamanda durup, bizimle birlikte gayret gösterecek hatta mümkünse üzerimizden yükün yüklü bir kısmını alacak kurtarıcılar, mürşidler, yol arkadaşları bekliyor olmamızdan besleniyor.

Fakat bu mantığın sonu herkesin birini beklediği bir dünyadan başka ne getirebilir? Neden beklediğimiz yoldaş, işaret, ayet olarak bize verilen Rahmani isteklerimizi kabul etmeyi denemiyoruz?

*Rahmani istekten kastım Kuran ve Sünnete aykırı düşmeyen kalbi yönelimler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder